26 Eylül 2012

tekere çomak

yandaki basit çizimi görünce akla derhal "tekere çomak sokmak" deyimi geliyor doğal olarak. ilk iki kare tam olarak örtüşüyor bu deyimle. üçüncü kare ile bütünlük sağlandığında şunu demiş oluyor bu çizim: "insan, acı çekeceğini görebileceği halde, kendi tekerine çomak sokar." 
bu çizimi karikatüre yaklaştıran şey, hiçbir aklı başında insanın bu çizimdeki gibi davranmayacağını düşünmemizle ortaya çıkar; "salak yahu!" deriz, jackass programına yakışır bir davranış!
yine de şöyle düşün: diyelim ki çizimdeki kişi sensin, bir yolda bisikletinle ilerliyorsun, yolun iki yanında uçsuz bucaksız yeşil tarlalar var. elbette bir elinde de tıpkı çizimdeki gibi bir sopa var. o bisikleti o yolda sürmekten başka da bir işin, ihtiyacın yok diyelim. tüm evren bu çizim olsun işte; sana da bir ömür, ortalama 60 sene...
kimse de seninle iddialaşmış olmasın, yani "o sopayı tekere sokmadan ne kadar süre ilerleyebilirsin?" temalı bir yarışmaya katılmış falan değilsin. öylece bisiklet sürüyorsun elinde sopayla, tüm ömür boyu!
er ya da geç, belki 3 gün sonra belki 15 yıl sonra ama mutlaka bir gün, en aklı başında insan bile kendi tekerine çomak sokacaktır diye düşünüyorum. 
akla geldiğinde "ne yapsam yahu şu sopayla da rahatlasam?" sorusu, "başına bir iş açmadan fırlat at sopayı tarlaya, olsun bitsin!" gibisinden cevaplanabilir. ama bu, insanın kendi içindeki düşmana karşı geliştirdiği bir savunma olur en fazla; eğer sopadan hemen kurtulmazsam, bir gün mutlaka tellerin arasına sokmayı deneyeceğim, demek olur. yoksa sopa denilen şeyin varoluş nedeni, bir tekere çomak olmak mı?
ben asla öyle bir şey yapmam, bin yıl o yolda elimde sopayla bisiklet sürsem de yapmam da diyebilir birisi. büyük yalan: kimse görmez nasıl olsa diye gecenin karanlığını bekler ama yine de yapar! çünkü binlerce yıldır milyon kere ispatlanmıştır ki, insan sonuçlarını üç aşağı beş yukarı tahmin edebildiği halde kendine anlamsızca güvenir ve aklı ona öyle bir oyun oynar ki, tekere çomak soktuğunda hiçbir şey olmayacağına, çok zevk alacağına, önemsiz bir şey olacağına, tanrı ile karşılaşacağına, sıkıntısının geçeceğine ya da bir kuş olup uçacağına ve bunlar gibi binlerce şeye inanabilir. 
ancak ilk akla gelen doğrudur: düşecektir ve belki de bir daha kalkamayacaktır.  

çizimi şurada gördüm: twentytwowords.com

devamını göster